Tag Archives: blues

Plak şirketlerinin blues müziği keşfettiği 1920’li yıllarda yapılan ilk kayıtların hemen hepsi kadınlar tarafından yapıldı. Bu müziği popüler hale getirenler kadınlardı. Dönemin en önemli isimlerinden Ma Rainey, Bessie Smith, Ida Cox, Clara Smith, Alberta Hunter ve Ethel Waters; kırsal alanda yaşayan siyahların zorlu yaşam koşullarına, aynı anda hem beyazların hem de erkeklerin egemenliği altında olan siyah kadınların acılarına, yasaklarla ve kısıtlamalarla dolu bir dönemde yaşanan “çılgın” hayatlara dair; kısacası siyah topluma tümüyle ayna tutan şarkılar yazdılar. Hüznü paylaştılar, umut ve güç verdiler. Erken dönem blues, çoğunlukla kadınların kadınlara verdiği öğütlerden, evlerini terk eden, çalışmayan, eşlerini sürekli aldatan ve şiddet uygulayan erkeklerin sebep olduğu hüzünden, iç sıkıntısından ve uzaklara kaçmaktan, içkinin yasak olduğu yıllarda içki içmenin güzelliğinden ama en çok hüzünle içmekten, parasızlıktan ve aşk insanı ne hale getiriyorsa ondan bahsediyordu. Ve bir de özellikle cinsellikten. Bu şarkıları yazan ya da yorumlayan kadınlar, konserlerinde coşkulu kalabalıklar tarafından karşılanıyor ve şarkıları “Yürü…

Read more

[:en] Rock n Roll changed everything. White kids playing rhythm and blues. How could this happen? This sound that had belonged only to the underprivileged black communities of America, suddenly broke through racial barriers and became a music revelation that not only took over the States, but the entire world. When Elvis sang Hound Dog and That’s All Right, two songs by Big Mama Thornton and Arthur Crudup, Afro American blues artists totally unknown to the greater world, he literally shook the foundations of the slave mentality and announced the emergence of a new world in which kids everywhere gave the finger to archaic prejudices. Rock’n Roll also made the guitar the most popular musical instrument in history. The guitar was, and remains, the coolest instrument ever made. The guitar allowed all of us to become musicians, singers and composers. You didn’t need to take lessons or learn to read…

Read more

[:en] Rock’n Roll her şeyi değiştirdi. Beyaz gençler Ritim&blues çalıyor artık. Peki nasıl oldu bu? Sadece Amerika’nın zor şartlarda yaşayan siyah topluluklarına ait olan bu sound, nasıl oldu da ırk bariyerlerini aşıp, yalnızca Amerika’yı değil tüm dünyayı saran bir müzikal aydınlanma haline geldi? Elvis, dünya çapında hiç bilinmeyen Afro-Amerikan blues sanatçıları Big Mama Thornton ve Arthur Crudup’ın şarkıları Hound Dog ve That’s All Right’ı söylediğinde köle zihniyetini tam anlamıyla temellerinden sarstı ve her yerde ilkel önyargılara hareket çeken çocukların yer aldığı yükselen yeni bir dünyanın habercisi oldu. Rock’n Roll sayesinde gitar da tarihteki en popüler, gelmiş geçmiş en havalı müzik enstrümanı haline geldi.  Gitar hepimizin müzisyen, şarkıcı ve besteci olmasını sağladı. Ders almanıza ya da müzik okumayı öğrenmenize, hatta çaldığınız notaların adını bilmenize bile gerek yoktu. Yapmanız gereken tek şey bir iki akor öğrenmekti, hepsi bu. Bu anlamda, bluesun evriminde yeni bir basamak olan rock’n roll da herkese ulaşabilme ve…

Read more

Özgür Hazar’ın 1 Ocak 2020’de çıkardığı yılın ilk Blues-Rock albümü Sad & Blue’nun bir değerlendirmesini sevgili Eyüp İblağ’ın kaleminden sizlerle paylaşıyoruz. İyi okumalar. Belçika’da yaşayan Blues gitarcısı Özgür Hazar’ın Sad and Blue albümünde şaşırtıcı derecede etkileyici orijinal Blues parçaları var. Birbirine komşu stillerdeki hakimiyeti dikkat çeken Özgür Hazar, Sad and Blue albümünde usta müzisyen ve şarkıcılardan da destek almış. BB King cümlelerini ve tuşelerini duyduğumuz, vokalde Raye Cole’un etkileyici gırtlağıyla büyük katkı sağladığı I’m on Fire parçası; albümün devamında neler olduğunun da işaretini veriyor. Albüme adını veren Sad and Blue parçası tipik bir Blues-Rock parçası ve vokalleri Özgür Hazar’ın kendisi üstlenmiş. Strat çaldığı tremolo kolu efektlerinden belli olan Özgür Hazar, çok etkileyici gitar tonları yakalamış. Hammond klavyenin gitarı alttan destekleyen cümleleri ve boşlukları dolduruşu ise dikkat çekici. Let Me Be Your Man parçasında yeniden Özgür Hazar’ın vokallerini duyarken, gitarda yine zaman zaman BB King cümlecikleri ve vibratosu arada kendini gösteriyor.…

Read more

Merhaba sevgili Blues severler,2019 Haziran ayı itibari ile Billboard listelerinde en iyi 10 Blues albümünü sizler için sıraladık. Bu arada sizler için oluşturduğumuz müzik listeleri için lütfen Spotify hesabımızı ve diğer sosyal medya hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın. 01. Kingfish – Christone “Kingfish” Ingram 02. Baby, Please Come Home – Jimmie Vaughan 03. Signs – Tedeschi Trucks Band 04. Reckless Heart – Joanne Shaw Taylor 05. Hail To The Kings! – The Cash Box Kings 06. Walking To New Orleans – George Benson 07. Reese Wynans And Friends: Sweet Release – Reese Wynans 08. Redemption – Joe Bonamassa 09. Spectacular Class – Jontavious Willis 10. The Blues Is Alive And Well – Buddy Guy

Merhaba sevgili Blues severler.Yayınladığımız içeriklere, gerçekleştirdiğimiz organizasyonlara ve sosyal medyadaki paylaşımlarımıza daha kolay ulaşmanız için sizlere tüm sosyal medya adreslerimizi aşağıda sunuyoruz. Bizleri takip etmeyi unutmayın. Blues Derneği Instagram Sayfası Blues Derneği Facebook Sayfası : Blues Derneği Yotube Sayfası Blues Derneği Spotify Sayfası Blues Derneği Twitter Sayfası

Bu sene 9 Mayıs 2019 tarihinde kırkıncısı düzenlenen, American Blues Foundation’ın organize ettiği, Doubletree Hotel Memphis, Tennessee’de gerçekleşen 2019 Blues Music Awards,  sahiplerini buldu. En iyi Akustik Albüm Joe Louis Walker / Bruce Katz / Giles Robson – Journeys To The Heart Of The Blues En iyi akustik blues müzisyeni Rory Block En iyi blues albümü Shemekia Copeland – America’s Child   En iyi blues-rock albümü Billy F Gibbons – The Big Bad Blues En iyi kadın blues sanatçısı Danielle Nicole En iyi erkek blues sanatçısı Kenny Neal Yılın en iyi şarkısı Ben Harper – No Mercy In This Land   Yılın en iyi geleneksel blues albümü Buddy Guy  – The Blues Is Alive And Well

Blues hakkında bildiklerimiz ve bilmediklerimiz hala çok fazla… Daha doğrusu, doğru bilinenler kadar yanlış bilinenler, şehir efsaneleri, abartılmış öykülerle başlayan ve tamamen ilgisiz yerlere gitmiş söylentiler var. Bunların hepsi, blues folklorunu oluşturuyor, ancak ABD’nin en fakir bölgelerinden birinde tohumlanıp neredeyse bütün popüler müziği etkilemiş bir müzik türünün gelişmesinde bu tür efsanelerin de bulunması kaçınılmaz… Blues tarihiyle ilgili bir yazı yazmak çok kolay değil, hatta bu işe girişmek biraz da korkutucu geldi… Blues konusunda yazılmış çok kitap, her albümün içinde sanatçılarla ilgili doğru, bazen de yanlış binlerce sayfa bilgi bulunuyordu. Bir de şu durum var, bir yazı yazmak, özellikle medeniyet-i garbiyyeden muharrirlerin “non-fiction” tesmiye ettikleri yazılar yazmak, yeni bir yaklaşım, yeni bir yorum gerektirir. Kısaca, yazı yazmak bir tarife göre raftan on kitap alıp yerine onbir kitap koymaktır, ama öte yandan, bu yazıya kendinizden bir şeyler katmıyorsanız, yaptığınız iş vakanüvislikten veya malumatfuruş bir intihalcilikten öteye pek gitmez. Aslında çok uzun sayılmaz,…

Read more

Merhaba sevgili Blues severler. Derneğimiz çatısı altında sizlere mümkün olduğu kadar en iyi içeriği sunmanın telaşı ve uğraşısı içinde olan bizler, bu yeni yazımızda anlamını merak ettiğiniz bazı Blues terimlerini sizler için araştırdık. Umarız bu minik sözlük sizlerin de hoşuna gidecek. Bu yazı için desteklerinden dolayı sevgili Erhan Ösüm’e ve Zübeyde Özge Bakır’a teşekkürü borç biliriz. Hoochie Coochie  :Belki de Blues müzikte kulağınıza ilk çalınan terimlerden biridir. Bu terim danslara ve bununla birlikte de şarkılara konu olmuştur. Hoochie Coochie dans eden kişiye verilmiş bir lakaptır. Kelimenin öz hali, “shimmy dancer” olarak da geçer. Bu da titreten, kıvrak olan kimse anlamına gelir. Terim bu hali ile cinsellik de içerir. Bu terimin kullanıldığı bazı şarkılar şunlardır: Muddy Waters – Hoochie Coochie Man Cab Calloway – Minnie the MoocherElvis Presley – Saved Boogie Chillun : John Lee Hooker tarafından yazılmış, ilk olarak 1948 yılında kaydedilmiş, gitar melodisi ile çalım tekniği sonraki jenerasyonlara ilham…

Read more

Yıllar önce, organizatörlük hayatımın henüz ilk yıllarında diyebileceğim 90’ların ortalarında; 94’te ilk albümünü (Welcome to the Cruel World) yayınlayan genç Ben Harper’ı Uluslararası Yapı Kredi Gençlik Festivali’ne getirmiştim. Ajansından gelen CD’si elime ilk geçtiğinde festivale getirme ve Türkiye müzikseverlerinin karşısına çıkarmaya hemen ikna olmuştum. Festival ve banka yönetimini ikna edip Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu sahnesindeki programa koymuştuk. Ben Harper ve grubu Innocent Criminals konserden bir gün önce geldi ve onlara rehberlik etmek üzere sevgili Murat Ertel (Baba Zula) gönüllü oldu. Konser günü gelip çattığında, grupla birlikte soundcheck için otelden ayrılıp Açıkhava Tiyatrosu’nun arkasından giriş yapmak üzere araçtan inip yürümeye başlamıştık. O sırada Açıkhava Tiyatrosu’nun arkasındaki ayrı bir alanda fasıl, Türk Müziği gibi tarzların canlı çalındığı bir restoranda bağlama eşliğindeki kadın şarkıcının Türk Halk Müziği söylemesine kulak kesilen Ben Harper birden yönünü değiştirip o yöne doğru yürümeye başladı. Bulduğu ilk masaya oturdu ve bağlama eşliğindeki yanık türkülerimizi dinlemeye başladı. Birkaç dakika…

Read more

20/21